Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, 8. Olağanüstü İslam Zirvesi’ndeki konuşmasında “Askeri ve güvenlik çözümleri, kabul edilemez. Halkımızı Gazze ya da Batı Şeria’dan sürmeye yönelik herhangi bir çabayı reddediyoruz” dedi. Katar Emiri ise “Uluslararası dünya da tüm bu olaylar karşısında duyarsız kaldı. Kim, 20 yüzyılda hastanelerin bombalandığını hayal edebilirdi” açıklamasını yaptı.
Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad liderler düzeyinde İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği’nin ortaklaşa düzenlediği 8. Olağanüstü İslam Zirvesi’ne ev sahipliği yapıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı zirvede Gazze başta olmak üzere Filistin’de yaşananların ele alınıyor. Zirvede konuşma gerçekleştiren Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, BM Güvenlik Konseyi’nin Filistin halkına karşı yürütülen savaşı sonlandırmak için sorumluluk ve yükümlülük üstlenmesi gerektiğini ifade ederek, “ABD yönetimini, İsrail’in, kutsal mekanlarımıza yönelik saldırganlığına, işgaline, şiddetine ve saygısızlıklarına son vermeye çağırıyoruz. Silahsız halkımız için uluslararası korumaya ihtiyacımız var. Batı Şeria ve Kudüs, işgal yerleşimcileri yanı sıra İsrail güçlerinin günlük saldırısı altında. Askeri ve güvenlik çözümleri, kabul edilemez. Halkımızı Gazze ya da Batı Şeria’dan sürmeye yönelik herhangi bir çabayı reddediyoruz” ifadelerini kullandı.
Abbas, “İsrail savaş makinesi tarafından yapılan etnik temizliği kınıyorum” dedi. Tüm askeri çözümleri reddeden Abbas, uluslararası bir barış konferansı düzenlenmesi çağrısında bulundu.
“Uluslararası dünya da tüm bu olaylar karşısında duyarsız kaldı”
Katar Emiri Şeyh Tamim Bin Hamad Al Thani ise İsrail’in uluslararası hukuku ihlal etmesine izin verirken Filistinli sivillerin çektiği acılar karşısında sessiz kalan uluslararası toplumu eleştirerek, “Gazze’de yaşananlar her düzeyde gerçek bir tehdittir. Bunlar eşi benzeri görülmemiş olaylar – nasıl oluyor da hastanelerin bombalanması, altında tüneller ve askeri tesisler olduğu gibi yanlış iddialar altında sıradan bir saldırı haline geliyor? Tüm bu vahşet karşısında gözlerimiz dondu, kalplerimiz acıyla doldu. Dünya genelinde, geçmişte uluslararası hukuk ve insani değerlere uyulması noktasında ders veren çok sayıda kişi ve devlet, bu yaşananlar karşında sessizliğini koruyor. Uluslararası dünya da tüm bu olaylar karşısında duyarsız kaldı. Kim, 20 yüzyılda hastanelerin bombalandığını hayal edebilirdi” dedi. – RİYAD