Avrupa’da silahlı kuvvetlerin zayıflaması konusunda endişeler artıyor.
Kıta genelindeki cephaneliklerin boş kalmaya başladığı belirtiliyor.
Bu durum, birçok ülkenin ordularındaki askeri araç gereçlerle kendini gösterirken, Avrupa’nın gücüne ilişkin soru işaretlerine neden oldu.
İngiliz ordusunun 157 konuşlandırılabilir tankı var
ABD’nin önde gelen müttefiki ve Avrupa’nın savunmaya en fazla harcama yapan ülkesi olan İngiliz ordusunun, konuşlandırılabilir yalnızca 157 tankı ve az sayıda uzun menzilli topçu silahı olduğu bildirildi.
İngiltere’nin, 2020’de Soğuk Savaş’tan bu yana savunma harcamalarında en büyük artışı açıkladığı fakat ordu büyüklüğünün 72 bin 500 tam zamanlı askere düşmesinin beklendiği notu paylaşıldı. 82 bin asker hedefinin gerisinde kalındığı hatırlatıldı.
İngiliz ordusunun, 227 tankını 148 “daha modern” versiyonla değiştireceği ancak bu askeri araçların 2027’den önce konuşlandırılmayacağı bildirildi.
Tankların 40’ı tam kapasite çalışır durumda
Wall Street Journal’ın ine göre, cephanelerin oldukça boş olduğu, İngiliz ordusunun geçen yıl Ukrayna’ya “müzelerden çok sayıda roketatar tedarik etmeyi düşündüğü” ancak bu fikirden vazgeçildiği kaydedildi ve şöyle denildi:
Mevcut 227 tanktan yalnızca 157’si 30 gün içinde konuşlandırılabilir. Muhtemelen yalnızca 40’ı tam kapasite çalışır durumda ve hareket etmeye hazır.
Fransa’nın elindeki sayı
Avrupa’da askeri alanda en çok harcama yapan ikinci ülke olan Fransa’nın ise 90’dan az ağır topçu silahına sahip olduğu; bunun da Rusya’nın Ukrayna’da her ay kaybettiği miktara denk olduğuna dikkat çekildi.
Alman ordusunun iki günlük mühimmatı var
Danimarka’da ise ağır toplar, denizaltılar ve hava savunma sistemlerinin bulunmadığı, Alman ordusunun iki günlük savaşa yetecek mühimmatının olduğu bilgisi paylaşıldı.
Almanya’nın halihazırda savunma savaşı yürütemeyecek durumda olduğu, Rusya’nın “muazzam askeri birikimi” karşısında yeniden silahlanması gerektiği ifade edildi.
‘ABD’ye bel bağladılar’ yorumu
Haberde, Avrupa’da görülen askeri zayıflığın nedeninin ABD’nin verdiği destek olduğunun altı çizildi.
Batılı hükümetler, yıllardır Avrupa ordularının zayıflamasını sineye çektiler. Çünkü ABD, NATO’nun ve Avrupa’daki savunma politikasının omurgasıydı.
Avrupa’da endişe artıyor
ABD’nin “izolasyoncu” bir pozisyon benimseye başladığı ve bu durumun Avrupa’da kaygılara neden olduğu ifade edildi.
Öte yandan, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırılarının, bu ülkenin Avrupa’ya yönelik “potansiyel tehdidini” ortaya çıkardığı savunuldu.
“Bütçe kesintileri silahlı birliklerin altını oydu”
Kıtada oluşan büyük güvenlik açığından şu sözlerle bahsedildi:
Bütçe kesintileri ve aşınmış silah endüstrisi silahlı birliklerin altını oydu. Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, riskleri gözler önüne seriyor.
Avrupa tespiti: Kendi kendini askerden arındırdı
Avrupa’nın, “görünür bir tehdidin olmayışı ve ABD’nin dünya çapındaki askeri hakimiyeti” nedeniyle askeri alanda para harcamaya gerek duymadığı, bunun da kıtanın “kendi kendini sistematik olarak askerden arındırması” anlamına geldiği vurgulandı.
Konuyla ilgili uzmanların şu görüşlerine yer verildi:
Basit bir ifadeyle uyudular. Ukrayna şu anda bir yıpratma savaşının içinde. Mühimmat üretimi konusunda ciddi hareket etmezsek, savaş tehdidi büyük ihtimalle bize daha da yaklaşacak.