Hipertansiyonun, dünya genelinde yaygın olarak görülen ve genellikle belirti göstermeyen bir rahatsızlık olduğunu vurgulayan Yıllar, doğru teşhis konulduktan sonra doktorun belirlediği tedavi planına kesinlikle uyulması gerektiğini ifade etti.
Kendi başına ilaç dozunu ayarlamanın ciddi sağlık sorunlarına, özellikle beyin kanaması ve böbrek hasarına yol açabileceğini belirtti.
Ayrıca, koroner damarlarla ilgili problemler de yaşanabileceğini söyledi.
Prof. Dr. Yıllar, “Hipertansiyona Yaklaşım ve İlaçlar” başlıklı bir etkinlikte yaptığı konuşmada, hastaların kendilerini iyi hissettiklerinde ilaçlarını almayı bıraktıklarını ve özellikle genç erkeklerde erektil disfonksiyon gibi yan etkileri olan ilaçlardan kaçındıklarını dile getirdi. Ancak, ilaçların düzenli alınmamasının aniden tansiyon yükselmesine ve istenmeyen sağlık sorunlarına neden olabileceğini, en kötü senaryoda beyin kanamasına kadar varabileceğini ekledi. Göz ve böbrek hasarı gibi diğer ciddi komplikasyonlar da riskler arasında yer alıyor. Koroner damar sorunları ise hastayı bypass ameliyatına kadar götürebilir.
Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı olan Yıllar, bazı ilaçların aniden bırakılmasının hipertansif krize yol açabileceğini belirtti.
Tedavinin, hastanın tansiyon değerlerine göre doktor tarafından özenle seçilmesi gerektiğini ve hastalığın tanısının doğru konulduktan sonra, durumun hastaya detaylı bir şekilde açıklanması gerektiğini vurguladı.
Hasta ve doktor arasındaki ilişkinin güçlü olmasının önemine değinen Yıllar, yan etkiler hakkında hastaların bilgilendirilmesi ve herhangi bir yan etki ya da şikayet durumunda doktora hemen haber verilmesi gerektiğini söyledi.
İyi bir iletişim ve erişilebilirlik, tedavi sürecinde büyük önem taşır.