Yayın hayatında 3 seneyi geride bırakacak olan fikir dergisi Yeni Ülke, Cumhuriyet’in 100. Yılı dolayısıyla İstanbul’da bir sempozyum düzenledi.
“Cumhuriyet soldur, sol cumhuriyetçidir” başlığıyla düzenlenen sempozyumun açılış konuşmasını Yeni Ülke Genel Yayın Yönetmeni Dr. Levent İncedere yaptı. İncedere konuşmasında “Solun, sosyalistlerin cumhuriyet konusundaki sözlerini daha güçlü ifade etmeleri, daha yaygın ifade etmeleri gereken bir dönemdeyiz. Cumhuriyetin değerlerine sahip çıkma konusunda en ferah olanlar sosyalistlerdir” dedi.
“CUMHURİYET SOLDUR”
Yeni Ülke Yazı Kurulu Üyesi Afşin Burak Umar’ın moderatörlüğünde gerçekleşen “Cumhuriyet soldur” başlıklı ilk oturumda ilk konuşmayı gazetemiz yazarı Prof. Dr. Emre Kongar yaptı. “Tarihsel bir ilerleme olarak cumhuriyet” başlıklı konuşmasında Kongar, “Osmanlı İmparatorluğu’nun merkezileşmiş bir feodal devlet olduğunu” belirterek, “üretim biçimleri açısından Cumhuriyet’in sanayileşmenin önünü açmasıyla birlikte tarihsel olarak da ilerici” olduğunu ifade etti.
İkinci konuşmayıyapan Akademisyen-Çevirmen Dr. Barış Zeren “Ekim sosyalist devrimi ve Türkiye’de cumhuriyet” başlıklı sunumunda SSCB ve Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihsel olarak doğumunun ve çözülüşünün benzer noktalarına dikkat çekti.
Oturumun son konuşmasını yapan Yeni Ülke Yazı Kurulu Üyesi Ekim İsmi ise, “Cumhuriyet’in kuruluşunda sol” başlığıyla gerçekleştirdi. İsmi, konuşmasında sosyalistlerin, komünistlerin ulusal kurtuluş mücadelesine tereddütsüz bir biçimde destek verdiğini belirterek, dönemin TKP liderleri Mustafa Suphi’nin ve Şefik Hüsnü’nün değerlendirmelerini aktardı.
CUMHURİYET VE KARŞI-DEVRİM
Sempozyumun ikinci oturumu da Yeni Ülke Yazı Kurulu Üyesi Can Aykaş moderatörlüğünde “Cumhuriyet ve karşı-devrim” başlığıyla düzenlendi. İlk konuşmayı “Cumhuriyet’in çözülüşünün hikayesi” başlığıyla yapan Prof. Dr. İlker Cenan Bıçakçı, Türkiye’nin ikinci paylaşım savaşı sonrası ABD’ye ve batıya yaklaştığını, liberalizme yeşil ışık yakıldığını ifade ederek, ulusal bağımsızlıktan vazgeçildiği ölçüde emperyalist kuşatmanın büyüdüğüne dikkat çekti.
İkinci sözü alan isim olan Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Şule Özsoy Boyunsuz, “Cumhuriyet’in karşı devrimi ve yeni rejim” başlıklı konuşmasında, AKP’nin 80 sonrasındaki süreçte ortaya çıkmış bir hareket olduğunu belirterek, tarikat ve cemaatlerin topluma nüfuz etme aracı olarak ortaya çıktığını ifade etti.
Oturumun son konuşmasını ise Türkiye Komünist Hareketi (TKH) Merkez Komite Üyesi Kurtuluş Kılçer, “Yeniden Cumhuriyet mi, yeni bir Cumhuriyet mi?” başlığıyla yaptı. Kılçer konuşmasında Türkiye’de çok önemli toplumsal ilerlemeci bir birikim olduğunu vurgulayarak, emperyalist-kapitalist sistemin Cumhuriyet’in çözülüşünde önemli bir rol oynadığını belirtti.
CUMHURİYET’İN KAZANIMLARINI GELECEĞE TAŞIMAK
Sempozyumun son oturumu ise “Cumhuriyet’in kazanımlarını geleceğe taşımak” başlığıyla, Yeni Ülke Yazı Kurulu Üyesi Hikmet Yaman’ın moderatörlüğünde gerçekleşti. İlk konuşmacı Akademisyen Dr. Semiha Günal “Hilafetçilere boğdurulan laiklik” başlıklı konuşmasında, toplumsal alandaki gericileşmenin boyutlarından bahsederek, laik ve çağdaş bir devletin insan haklarına dayanması gerektiğini vurguladı.
İkinci konuşmayı yapan Akademisyen Prof. Dr. İzzeddin Önder “Piyasacılığa kurban edilen kamuculuk” başlıklı konuşmasında, kapitalist sistemlerde kamusal alanın eridiğini belirterek, piyasacılığın yüksek katma değer oluşturmak için emeği sömürdüğünü vurguladı.
Üçüncü konuşmacı olan gazetemiz yazarı Işık Kansu “Emperyalizme teslim edilen bağımsızlık” başlıklı konuşmasında, ulusal kurtuluş mücadelesi ve arından kurulan Cumhuriyet’in bir bağımsızlaşma dönüşümü olduğunu belirterek, bağımsızlığın siyasal, ekonomik, düşünsel, davranışsal olduğunu vurguladı.
Oturumun son konuşmasını yapmak üzere sözü Avukat Bilgütay Hakkı Durna aldı. Durna “Saltanatçılara kalan egemenlik” başlıklı konuşmasında, AKP’nin yeni anayasa ile yeni rejimi hukuksal olarak tesis etmeyi hedeflediğini belirterek, buna karşı mücadele edilmesi gerektiğini ifade etti.